Yağmur -
18.Ocak.2019, 20:54
Yağmurneler söylemek isterdim sana..Büyüyen hasretin en buğulu yerini sen alırsın..En gizemli dinlenişler sendedirÇocukluğumun eternitleri..Saç sundurmalarıve en çok yağdığın zamanların tık tıklarıninnilerimin sürgit nağmeleriydi sankiŞimdi büyüdüm epey..Hani yaşça..belki ruhumun herkeste olan çocuksu yanı vardır.Ya da o yanımda olan yan içimdeki ayakkabı boyacısıdırVe alık alık düşünceler peydah olduzihnimin bir yerinde. Ne kadar çok yeri var insanın..Aklı desen kim bilir kaç şube..kalbi kim bilir kaç oda..vicdanı hangi yasanın yasamasındaNe kadar sesli şu sessizlik içinde görünen dünya..ne kadar gürültü var.Veya ne kadar ahenkli bir işleyiş..Huzur gibi.Veya ne kadar büyük çatışmalar yaşanıyor bir biri arasında.Ya da ne kadar ölü.Veya ne kadar pest,aşağı,deniEvet gözünü kapamanın kendine gecesive ne kadar büyük o karanlığın işkencesi.Ne kadar boş sokakları fikrin..ve alıp başını giden yüzlerce duyguve doyumsuzluğun kendini ıstakaya vurduğu tarrakalar tutuyor natıkanın bir ucunu. Yağmur,Pamukkale'ye de inmişsin bugün..Omuzu ıslanmış başıyla birlikte şehrinAlıp götürüyor bazı şeyler insanıher şeyi ile bir yerlere..O yerlereKiminde kim bilir hangi gurbetin garipliği,burukluğu vardır..hatırasının Gökbenli kısmında ise ,çöp tenekelerinive mahallenin dedikodularını yitirdiği hasretler kazan kaynatırHer şey değişmiş sanki..Allanıp pullanmış sılanın salkım saçaklarıÖyledir özlemek demek ki..Sevdiğinde kusur görmemek mi muhabbetin nazarı..Veya muhabbet nazarımahbubunda kusur görmek istemez dediği gibiGörmez de görünmez de belki. Murat Safitürk
|